Elektronik Eros / Claudia Springer

Elektronik Eros (Electronic Eros: Bodies and Desire in the Postindustrial Age), teknolojinin erotik imgeler üzerindeki etkisini ve bu imgelerin toplumsal cinsiyet rolleri ile cinsellik üzerindeki yansımalarını inceleyen ilk çalışmalardan biri. Claudia Springer, modern bilim kurgu filmlerden siberpunk edebiyatına, çizgi romanlardan televizyon ve yazılımlara kadar geniş bir yelpazede tekno-erotik (techno-erotic) temaları analiz ediyor.

Elektronik Eros

Framingham Eyalet Üniversitesi İngiliz Dili Bölümü'nde İngilizce ve Sinema Çalışmaları yardımcı doçenti olan Springer, modern kültürdeki tekno-erotik imgeleri derinlemesine inceliyor. Bu imgelerin, toplumsal cinsiyet rolleri ve cinsellik konusundaki mevcut tartışmaları nasıl yansıttığını ve şekillendirdiğini ortaya koymaya çalışıyor. 1996 yılında bu tarz bir çalışma yapmak gerçekten de öngörülü bir bakış açısına sahip olduğunu gösteriyor Springer'ın. Aradan geçen onlarca yılın ardından bu metne kaydedilenler hayatımızın içerisinde sürekli gördüğümüz parçalar haline gelmiş durumda.

Siberpunk edebiyatı ve popüler kültürdeki diğer medya türlerinde yer alan teknolojik ve erotik temaları ele alan Springer, bu eserlerdeki beden ve arzu kavramlarının nasıl dönüştüğünü ve yeniden tanımlandığını analiz ediyor.

Yazar, filmler, televizyon programları ve çizgi romanlar gibi görsel medyalarda teknolojinin cinsellik üzerindeki etkilerini derinlemesine incelerken, bu medyalardaki temsil biçimlerinin, izleyicilerin cinsellik ve arzu algılarını nasıl etkilediğini tartışıyor diyebiliriz.

Özellikle teknolojinin cinsellik ve beden üzerindeki etkilerini ele almasından kaynaklı olarak metin, medya ve kültürel çalışmalar alanında önemli bir kaynak haline gelmiş durumda. Springer'ın kullandığı örnekler genellikle tanınmış eserler olup, dili açık ve anlaşılır. Karmaşık teorik metinlere kıyasla daha okunabilir durumda yani Elektronik Eros. Akademisyen olmasına rağmen bu tarz bir anlatım biçimi yakalayabilmiş olması genel okuyucuyu hem memnun eder hem de yeni bir bakış açısı kazandırır diye tahmin ediyorum.

Hep iyi şeyler söyleyecek değiliz ya. Analizlerinin biraz daha derinliğe sahip olabilmesi için daha fazla ayrıntıya gerek olduğunu anlıyorsunuz kitabı okurken. Ancak genel olarak, teknolojinin cinsellik ve arzu üzerindeki etkilerini anlamak için değerli bir kaynak.

Kitabın günümüzde yeni bir baskısı yok maalesef. Türkçedeki ilk ve tek çevirisi 1998 yılında Sarmal Yayınları tarafından yayınlanmıştı. Sahaflara gidip nefis muhabbetler eşliğinde aramanızı tavsiye ederim. Bugünün tekno-erotizmini anlamak için önemli bir inceleme çünkü.