1990 yılında yayımlanan Toplumu Yeniden Kurmak (Remaking Society) adlı eseri, sosyal ekolojinin temel prensiplerini ve modern toplumun ekolojik krizlerini ele alıyor. Bookchin, kitabında ekolojik sorunların kökenlerini toplumsal yapılarla ilişkilendiriyor ve daha özgürlükçü, demokratik bir toplum modeli öneriyor. Fikirler uygulanabilirlik açısından oldukça makul. Okuması keyifli bir kitap ama genel okuyucuyu bir miktar zorlayabilecek nitelikte bir inceleme.
Bookchin, merkeziyetçi devlet yapılarının yerine, yerel düzeyde doğrudan demokrasiye dayalı özgürlükçü belediyecilik modelini öneriyor Toplumu Yeniden Kurmak'ta. Bu modelde, topluluklar kendi kendilerini yönetiyor ve ekolojik olarak sürdürülebilir kararlar alıyor. Yani anarşizmin temelindeki ilkel komünal toplum fikrini öne çıkarıyor. Burada Bookchin'in daha önceleri baskın olan aktivist görüşünün ve sert fikirlerinin değişip yumuşadığını anlıyoruz. Bunun da çok normal olduğunu anlamak lazım. Ütopik bir fikri yerelleştirerek gerçekleştirmeye çabalıyor.
Kitapta, teknolojinin ve ekonominin ekolojik ilkelerle uyumlu hale getirilmesi gerektiği üzerinde de durmayı ihmal etmiyor. Bookchin, ekolojik bir toplumun, yenilenebilir enerji kaynaklarına ve sürdürülebilir üretim yöntemlerine dayalı bir ekonomiyle mümkün olacağını savunuyor.
Toplumu Yeniden Kurmak
Bookchin, ekolojik sorunların yalnızca çevresel faktörlerden değil, toplumsal hiyerarşi ve tahakküm ilişkilerinden kaynaklandığını savunuyor. Kendisinin anarşizmi benimsediğini bildiğimiz için bu teorisi çok uzak gelmiyor. Doğal dünyadaki tahribatın, insan toplumlarındaki baskı ve sömürü ilişkilerinin bir yansıması olduğunu belirtirken de aynı gelenekten beslenerek yorumluyor. Hiyerarşik yapıların ve tahakküm ilişkilerinin, ekolojik krizlerin temelinde yatan nedenler olduğunu öne sürerken insanların doğa üzerindeki egemenlik arayışının, aslında insanın insan üzerindeki egemenlik arzusunun bir uzantısı olduğunu vurguluyor. Bu noktada bakış açısının ilginç ve bir o kadar da doğru geldiğini söylemeliyim.Bookchin, merkeziyetçi devlet yapılarının yerine, yerel düzeyde doğrudan demokrasiye dayalı özgürlükçü belediyecilik modelini öneriyor Toplumu Yeniden Kurmak'ta. Bu modelde, topluluklar kendi kendilerini yönetiyor ve ekolojik olarak sürdürülebilir kararlar alıyor. Yani anarşizmin temelindeki ilkel komünal toplum fikrini öne çıkarıyor. Burada Bookchin'in daha önceleri baskın olan aktivist görüşünün ve sert fikirlerinin değişip yumuşadığını anlıyoruz. Bunun da çok normal olduğunu anlamak lazım. Ütopik bir fikri yerelleştirerek gerçekleştirmeye çabalıyor.
Kitapta, teknolojinin ve ekonominin ekolojik ilkelerle uyumlu hale getirilmesi gerektiği üzerinde de durmayı ihmal etmiyor. Bookchin, ekolojik bir toplumun, yenilenebilir enerji kaynaklarına ve sürdürülebilir üretim yöntemlerine dayalı bir ekonomiyle mümkün olacağını savunuyor.
Toplumu Yeniden Kurmak, Bookchin'in sosyal ekoloji alanındaki derin bilgi birikimini ve eleştirel düşünce tarzını yansıtan bir yapıt. Dili, anlaşılır ve akıcı. Bu da karmaşık konuların okuyucu tarafından daha kolay kavranmasını sağlıyor. Bazı noktalarda zorlayıcı hale gelse de genel olarak bir okuma kolaylığı sağlıyor. Ekoloji ve toplum arasındaki ilişkiyi derinlemesine analiz ederken, okuyucuyu mevcut toplumsal yapıları sorgulamaya ve alternatif modeller düşünmeye teşvik eden Bookchin'in çalışması, ekoloji hareketine toplumsal bir perspektif kazandırması açısından büyük bir katkı olarak değerlendirilebilir.
YORUMLAR